İstanbul
Tatlıpınar köyü sakinleri…
Değerli dostlar, hepinize canı gönülden merhaba.
Bir müddettir ara verdiğimiz aylık mutad köy toplantılarımıza yine başlıyoruz…
İlk toplantımız 07.03.2010 Pazar günü saat 13:00 – 17:00 saatleri arasında Halil İbrahim ONAT’ın evinde yapılacaktır.
Her birimiz tatlı ve acı anılarıyla çocukluk ve delikanlılık yıllarını geçirdiğimiz köyümüzün hafızamızda, gönlümüzde mutlaka bir hatırası vardır. Hem de hiç silinmeyecek hatıralardır bunlar.
Bakacak’ın heybetli ve gururlu bakışı, Kiremitlik’in Tongel’e nazlı bir gelin gibi endamlı duruşu, pınarından el ovuşturacak kadar soğuk ve billur gibi akan suyu, yeşile, mora, sarıya boyanmış dağları, ağaçları, çağıldayıp akan dereleri, tatlı bir musiki coşkusu, yüreklerimizin derinliklerinde bitmeyen bir ateş gibi, sevda gibidir…
Zaman zaman yüreklerdeki bu sevdayı paylaşmak, Ana ocağı Baba diyarı sevdamızı yeniden tazelemek İslam’ın Sıla-i Rahim (Akrabalık Bağları) emrine uygun davranış içinde olmak, Ana-Baba hakkının bir gereği olduğunu düşünmek, hepimizin vazifeleridir.
İşte bu duygu ve düşünce yoğunluğu içinde bir araya geliyoruz. Herkes kendi çevresini harekete geçirerek katılımı sağlayacak, Sıla-i Rahim (Akrabalık Bağları) sorumluluğunu böylece yerine getirecektir.
Bu vesile ile hepinize, ilgilerinize şimdiden teşekkür eder, sevgilerimi sunarım.
Tatlıpınar köyü sakinleri…
Değerli dostlar, hepinize canı gönülden merhaba.
Bir müddettir ara verdiğimiz aylık mutad köy toplantılarımıza yine başlıyoruz…
İlk toplantımız 07.03.2010 Pazar günü saat 13:00 – 17:00 saatleri arasında Halil İbrahim ONAT’ın evinde yapılacaktır.
Her birimiz tatlı ve acı anılarıyla çocukluk ve delikanlılık yıllarını geçirdiğimiz köyümüzün hafızamızda, gönlümüzde mutlaka bir hatırası vardır. Hem de hiç silinmeyecek hatıralardır bunlar.
Bakacak’ın heybetli ve gururlu bakışı, Kiremitlik’in Tongel’e nazlı bir gelin gibi endamlı duruşu, pınarından el ovuşturacak kadar soğuk ve billur gibi akan suyu, yeşile, mora, sarıya boyanmış dağları, ağaçları, çağıldayıp akan dereleri, tatlı bir musiki coşkusu, yüreklerimizin derinliklerinde bitmeyen bir ateş gibi, sevda gibidir…
Zaman zaman yüreklerdeki bu sevdayı paylaşmak, Ana ocağı Baba diyarı sevdamızı yeniden tazelemek İslam’ın Sıla-i Rahim (Akrabalık Bağları) emrine uygun davranış içinde olmak, Ana-Baba hakkının bir gereği olduğunu düşünmek, hepimizin vazifeleridir.
İşte bu duygu ve düşünce yoğunluğu içinde bir araya geliyoruz. Herkes kendi çevresini harekete geçirerek katılımı sağlayacak, Sıla-i Rahim (Akrabalık Bağları) sorumluluğunu böylece yerine getirecektir.
Bu vesile ile hepinize, ilgilerinize şimdiden teşekkür eder, sevgilerimi sunarım.
Cemal Şentürk